Uzun süredir yapmak istediğim bir şeyi sonunda başardım; kişisel web sitem yayında...
11.10.08
19.9.08
16.9.08
Hayvan Dergisinde Yayımlanan Portreler
"Hayvan" dergisi bir kaç sayı orta sayfasını belli bir kişinin farklı çizerler tarafından çizilmiş portrelerine ayırmıştı. Benden de bu seriye katkıda bulunmamı rica etmişlerdi. İşte "Hayvan" dergisi için hazırladığım portrelerden üçü; Uğur Mumcu, Yılmaz Güney ve Oğuz Atay..
4.9.08
1.9.08
27.8.08
31.7.08
Fırça veya Tarama Ucu Yerine Mangal Çöpü
Aşağıdaki desenlerin tümü aynı teknikle çizildi; çini mürekkebi ve "mangal çöpü"... Evet belki biraz garip gelebilir ama fırça ya da tarama ucu yerine mangalda şiş yapmak için kullanılan tahta çöpleriden yararlandım. Sonuç beni çok mutlu etmişti...
Aile Çay Bahçesi
Dedim ya; "Aile Çay Bahçesi"ni gözden geçiriyorum diye... Bir başka "gözden geçirilmiş" desen...
30.7.08
Aile Çay Bahçesi
Son zamanlarda çizdiğim bir desen... Hayvan Dergisi'nde yayımlanan "Aile Çay Bahçesi" başlıklı köşemde yayımlanan çizimleri derlemeye uğraşıyorum. Bazılarını tekrar gözden geçirmek gerekiyor... Bu desen de aslında elden geçirilenlerden biri.. Henüz tamamlanmamış bir çalışma...
Çocukluğumun Orta Yeri Sinema
"Çocukluğumun orta yeri sinema" altyazılı bir çizgi-şiir hazırlıyordum. Babası oğlunun elinden tutmuş dev pir perdeye bakıyor.... Bu desen o çizgi-şiirin ilk araştırmalarından kalma...
Hollanda Yıllarından Bir Başka Desen
Yine Hollanda yıllarından bir desen... Her desene bir anı eşlik
ediyor... Yaşadığım şehirde, Leiden'da, bir meczup vardı. Hafta sonuna
yakın sokağa çıktığımda mutlaka görürdüm onu. Orta Çağ kostümleriyle
dolaşır, aryalar söylerdi... Müthiş bir sesi vardı adamın; şizofrenik
gamlar şehrin yorgun kaldırımlarında çınlardı! Herkes onu tanırdı; o
ise, bazen birilerine (belki de boşluğa) selam verir ama çoğu zaman
kimseyle konuşmadan bir arya uzunluğunda çarşı caddesini geçip giderdi.
Sesinin küstah tonunu hiç unutmadım...
ediyor... Yaşadığım şehirde, Leiden'da, bir meczup vardı. Hafta sonuna
yakın sokağa çıktığımda mutlaka görürdüm onu. Orta Çağ kostümleriyle
dolaşır, aryalar söylerdi... Müthiş bir sesi vardı adamın; şizofrenik
gamlar şehrin yorgun kaldırımlarında çınlardı! Herkes onu tanırdı; o
ise, bazen birilerine (belki de boşluğa) selam verir ama çoğu zaman
kimseyle konuşmadan bir arya uzunluğunda çarşı caddesini geçip giderdi.
Sesinin küstah tonunu hiç unutmadım...
Dijital Çizim Denemeleri
Dijital çizim programlarını ilk kullanmaya
başladığım zamanlarda yaptığım bir desen... O zamanlar (1990'lı yılların
ortaları) "Painter"ın klasik versiyonunu kullanıyordum.
II. Abdülhamid Projesi
Uzun yıllardan beri kafamda bir proje var;
Osmanlı-Türk demokrasi tecrübesini konu alan, yarı belgesel-yarı animasyon üç
bölümlük bir dizi... Esas olarak üç karakter üzerinden üç devri, üç anlayışı ve
temelinde de demokrasi tarihimizi özetlemek; II. Abdülhamid, Adnan Menderes ve
Deniz Gezmiş... Aslında bu projenin üzerinde oldukça çalıştım ama bir türlü
hayata geçiremedim... Ne diyebilirim; "Bir Gün Mutlaka"...
Yukarıda, dizinin II. Abdülhamid bölümü için
hazırladığım çizimlerden biri... Animasyon jargonunda "Model Sheet" olarak
bilinen bu tür çizimler karakterlerin çeşitli pozlarını gösterir ve animasyonun
yapım aşamasında senaryonun farklı kısımları üzerinde çalışan çizerlere yardımcı
olur...
Günün Deseni
Bir başka desen... Tarama ucu ve çini mürekkebiyle arayışlar... Bu malzemenin tadını başka hiç bir şeyde bulmak mümkün değil... Belki bir malzeme hariç: Eşim resim kursuna giderken orada öğrettikleri bir tekniği bana da anlatmıştı: Hani et şiş yapmak için iki ucu sivriltilmiş tahta çubuklar vardır ya; onları mürekkebe batırıp oldukça ilginç bir çizim aracı elde edebilirsiniz. Tarama ucunu kağıda bastırıp kaldırarak elde ettiğiniz etkiyi, bu çizim aracını dik ve yan tutarak çok daha kolay elde edebilirsiniz... Bu yöntemle yapılmış çalışmalarımı da ileride postalayacağım...
Subscribe to:
Posts (Atom)
Posts
